Ülkemizde satışı olan ve büyük bir kitleye hitap eden 4 farklı yağ türü mevcuttur. Bunlar zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçek yağı ve margarin şeklindedir. Ancak bu dört farklı yağdan sadece bir tanesi sağlık açısından ‘’uzmanlar’’ tarafından önerilmektedir. O da zeytinyağıdır. Şu ana kadar yapılan onlarca araştırma, özellikle margarinin sağlığa ciddi anlamda zararlı olduğunu göstermiş ve kalp rahatsızlıklarına ise bu ürünün olumsuz anlamda doğrudan etki ettiğini belirtmiştir. Ancak bunun yanı sıra, kilo problemi yaşayan insanların da genellikle margarin ve ayçiçek yağı tükettiği; bağırsakların bu gibi yağları rahatlıkla sindiremediği ortaya çıkmıştır.
Sağlık sorunlarından kurtulmak ve hem kilo açısından hemde yaşam kalitesini arttırma adına ne gibi yaptırımlarda bulunmalıyız gibi sorulara verilecek cevap aslında nettir. Bunlar yemeğe ve içmeye dikkat etmek şeklindedir. Yani kişi, aldığı besinlere dikkat etmezse hem kilo bakımından büyük sıkıntılar çeker hemde kalpten başlayıp kolesterole kadar uzayan oldukça kötü bir hastalık zincirine kurban gider. Durum böyle olunca da her şeyin en sağlıklısını tüketmek gereklidir. Uzmanların ifadesine göre özellikle zeytinyağı, insanlarda sağlık açısından en etkili ürünlerden biri konumundadır. Kahvaltıda ve akşam yemeğinde tüketilen saf zeytinyağı kişinin güne zinde başlamasına ve huzurlu kapatmasına neden olacaktır. Zeytin yağının en önemli özelliklerinden biri olan sağlığa doğrudan katkısı, tek başına dahi diğer tüm yağların önüne geçmesine sebep olarak gösterilebilir.
Peki ya saf zeytinyağını nasıl bulabiliriz? Üretim aşamaları nasıldır? Evet şimdi en önemli konuya giriş yapıyoruz. İlk olarak şunu söyleyebiliriz ki, saf zeytinyağı üreten bir kişi bu zeytinleri tek bahçede üretir ve asla farklı bahçelerle karışım durumlarına girişmez. Bunun yanı sıra, teknolojinin bu derece geliştiği günümüzde belki de yüzlerce firma hasat makineleri kullanırken; saf zeytinyağı üretmek isteyen kişi, bu işi makinelerle değil ‘’tek tek’’ elle toplayarak yapar. Çünkü makineler zeytin ağaçlarını zedeler ve diğer yılların verimini ciddi anlamda düşürür! Ayrıca en iyi zeytinyağını üretmek isteyen kişi, asla acele iş yapmaz. Yani zeytinleri toplama anını her daim doğru yapar. O vakit ise, zeytinlerin yeşilden pembeye döndüğü zamandır. Buna ‘’alaca’’ adı verilmektedir. Toplanan zeytinler asla toprakla temas ettirilmez. Mutlaka sağlam bir şekilde korunur ve topraktan uzak tutulur. Bunun sebebiyse, toprakla temas eden zeytinin hızla asitlenmesi ve mahvolmasıdır. En azından bizler için saflığını kaybetmiş bir zeytin konumuna gelmektedir diyebiliriz.
Aslında o kadar çok durum var ki, saymakla bitmez diyebiliriz. Son olarak şunu da ekleyelim ki, durumun önemini ve zorluğunu daha da gözler önüne serelim. Toplanmakta olan zeytinler, en fazla 25-30 kiloluk kasalarda taşınmalıdır. Asla daha fazlası kabul edilemez. Sebebi ise zeytinlerin ezilmesinin engellenmesidir. Ufak ezilmeler ya da zedelenmeler bile zeytinin saflığına zarar ve tadında değişimlere sebep olur. Kısaca ifade etmek gerekirse, zeytinyağı üretimi gerçekten emek isteyen bir iştir. Özellikle saf zeytinyağı üretimi gerçekleştiriliyorsa, durum gerçekten oldukça zordur.